Egzersizin uzun dönemde, şeker hastalarına pek çok faydası vardır.
Geniş kas gruplarının hareketinin insülin duyarlığını artırıcı tesirini
konuşmuştuk. Buna, -şayet hareketler kasları güçlendirip büyüttüyse-, kas kitle artışı da eklenir. Böylelikle iki koldan, kan şekerinin (ve/veya yağların) daha fazla kullanılması sağlanır. Bu kan şekeri kontrolüne olumlu yansır. Gerçekten de, egzersiz, şekerin son 3 aydaki durumunu yansıtan glikolize hemoglobin (HbA1c) ölçümünü anlamlı şekilde iyileştirir. Çeşitli çalışmalarda 3 aydaki düşüşün 0,5-0,7 puan kadar olduğu gösterildi. Düzenli egzersiz yapan şeker hastalarında ilaç ihtiyacının azaldığı gözlenmektedir. Bir bakıma,
egzersizin şeker hastalığı dışında da pek çok faydası olan, üstelik yan tesiri az, güçlü bir “şeker ilacı” olduğunu söyleyebiliriz.
Şekerin daha iyi kontrolü, şeker hastalığının kalpte, damarlarda, gözde, böbrekte ve sinirlerde yaptığı tahribatın da azalmasını sağlar.
Egzersizin insülin duyarlığını artırmasının bir başka sonucu, kasta daha fazla yağ depolanmasının ve yakılmasının sağlanmasıdır. Belki şeker hastalığı açısından sevimsiz gelebilir ama fitlik düzeyi arttıkça, aynı şiddetteki egzersizde, enerji kaynağı olarak şekerin payı azalıp, yağın payı artar.
Egzersiz, şeker dışında, kan yağları ve yüksek tansiyona da olumlu katkı sağlar.
Egzersiz, kilo kaybından bağımsız olarak, çok fazla olmasa da LDL dediğimiz kötü kolesterolü %5’lere varan oranda düşürür. Şayet kilo kaybı gerçekleşirse, buna HDL dediğimiz iyi kolesterolde artış ve trigliserit dediğimiz kan yağında düşüş eklenir.
Egzersiz, büyük tansiyonu (sistolik kan basıncını) 4-8 mmHg kadar düşürür. Küçük tansiyona (diyastolik kan basıncına) etkisi pek azdır.
Egzersiz uzun dönemde pek çok fayda sağlar. Şeker hastalığının seyrini iyileştirir. Kilo, kan yağları bozukluğu, yüksek tansiyon gibi yandaş hastalıkları olumlu etkiler. Sonuçta hem daha az kalp ve damar hastalığı hem de daha az ölüm görülür. Yaşam kalitesini artırıp, bağımlılık riskini artırması da cabasıdır.
Tüm yukarıda saydığımız değişiklikler, sonuçta daha az damar sertliğine bağlı kalp ve damar hastalığına yakalanma imkânı sağlar. Düzenli egzersizin hem kalp ve damar hastalığına bağlı, hem de her hangi bir sebepten ölümü anlamlı şekilde azalttığı gösterildi.
Egzersizin insanın kendisini daha iyi ve enerjik hissetmesine, depresyonu hafifletmeye, uyku düzenine olumlu tesirleri yaşam kalitesini artırır.
Egzersizin bir başka ödülü, ilerleyen yaşlarda başkalarına bağımlı, bakım ve gözetime muhtaç hale düşme riskini azaltmasıdır.
Sonraki bölüm:
Şeker hastalarına önerilen egzersiz tipleri